Google’den dev adım! Yapay zekayla gelen iletişim sihri

Google, Yenilikçi İletişim Projesini Google Beam Olarak Yeniden Markalaştırdı

Google, dört yıl önce Project Starline adıyla başlattığı yenilikçi iletişim projesini, Google Beam olarak yeniden markalaştırarak resmen tanıttı.

2025 Google I/O konferansında duyurulan bu teknoloji, geleneksel 2D görüntülü görüşmeleri, yapay zeka ve ışık alanı teknolojisiyle üç boyutlu, gerçekçi bir deneyime dönüştürdü.

Google CEO’su Sundar Pichai, “Google Beam, insanları fiziksel mesafelerden bağımsız olarak bir araya getiriyor ve iletişimde yeni bir çağ başlatıyor” diyerek teknolojinin potansiyelini vurguladı.

Google Beam, kullanıcıların VR gözlüğü veya başlığı olmadan, 65 inçlik kavisli bir ışık alanı ekranı üzerinden birbirlerini üç boyutlu olarak görmesini sağladı.

Sistem, altı yüksek çözünürlüklü kameradan aldığı görüntüleri, Google’ın geliştirdiği gelişmiş yapay zeka modeli ile birleştirerek gerçek zamanlı 3D görüntüler oluşturdu. Bu teknoloji, katılımcıların göz teması kurmasını, jest ve mimikleri doğal bir şekilde algılamasını mümkün kıldı.

IŞIK ALANI VE YAPAY ZEKA SİNERGİSİ

Google Beam’in temel farkı, ışık alanı (light field) teknolojisi ile yapay zekanın birleşiminde yatıyor.

Işık alanı ekranı, ışığın yönünü ve yoğunluğunu yakalayarak derinlik hissi oluşturdu. Bu, kullanıcıların karşısındaki kişiyi farklı açılardan görmesini sağlıyor; Örneğin, başınızı hafifçe hareket ettirdiğinizde, karşınızdaki kişinin görüntüsü de buna göre değişirdi. Sistem, 60 kare/saniye hızında ve milimetrik hassasiyetle baş takibi yaparak bu gerçekçi deneyimi kesintisiz hale getirdi.

Google’ın yapay zeka modeli, 2D video akışlarını anlık olarak 3D volümetrik görüntülere dönüştürdü. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) yapay zeka uzmanı Dr. Daniela Rus, “Google Beam’in yapay zeka modeli, düşük gecikme süresiyle karmaşık 3D render işlemlerini başarması açısından çığır açıcı. Bu, özellikle yüksek hızlı veri işleme gerektiren kurumsal uygulamalarda fark oluşturabilir” yorumunda bulundu.

ANLIK ÇEVİRİ İLE DİL ENGELİ KALKIYOR

Google Beam’in en dikkat çekici özelliklerinden biri, gerçek zamanlı çeviri yeteneği.

Sistem, konuşmaları birkaç saniye içinde altyazı benzeri bir formatta çeviriyor ve ekrana yansıttı. Daha da önemlisi, konuşmacının ses tonunu ve duygusal vurgularını koruyarak çeviriyi doğal hale getirdi. Bu özellik, Google Meet platformuna da entegre edilmeye başlandı ve İngilizce ile İspanyolca arasında test ediliyor.

Dilbilimci ve teknoloji danışmanı Dr. Deborah Wheeler, “Google Beam’in çeviri özelliği, yalnızca kelimeleri değil, kültürel ve duygusal bağlamı da aktararak çok dilli ekipler için devrim niteliğinde bir araç olabilir” dedi.

KURUMSAL ODAK VE GELECEK PLANLARI

Şu an için Google Beam, bireysel kullanıcılar için değil, kurumsal müşterilere yönelik bir çözüm olarak geliştirildi.

Teknoloji, HP ile yapılan iş birliğiyle bu yıl içinde seçili müşterilere sunulacak. Deloitte, Salesforce, Duolingo ve NEC gibi global şirketler, Beam’i iş süreçlerine entegre etmek için şimdiden sıraya girmiş durumda. Ancak, sistemin kabin tabanlı yapısı ve yüksek maliyetleri, yaygınlaşmasının önünde bir engel olabilir.

Teknoloji analisti Dr. Carolina Milanesi, “Google Beam, etkileyici bir teknoloji olsa da, maliyet ve alan gereksinimleri nedeniyle başlangıçta sadece büyük ölçekli işletmeler için uygun olacak” dedi.

Google, Beam’in donanımını daha erişilebilir hale getirmek için çalıştığını belirtti. Şirket, gelecekte bu teknolojinin Google Meet ve Zoom gibi platformlarla daha geniş entegrasyonlar sağlayarak uzaktan eğitim, sanal sağlık hizmetleri ve dijital etkinlikler gibi alanlarda da kullanılabileceğini öngördü.

İLETİŞİMDE YENİ BİR ÇAĞ MI?

Google Beam, görüntülü iletişimde insan odaklı bir devrim vadetti. Geleneksel video konferansların yetersiz kaldığı noktaları ele alan bu teknoloji, özellikle uzaktan çalışan ekipler ve uluslararası iş birliği gerektiren sektörler için büyük bir potansiyel taşıdı.

Yüksek maliyetler ve kurulum gereksinimleri, teknolojinin geniş kitlelere ulaşmasını zorlaştırabildi.

Google Beam, sanal dünyada fiziksel bir varlık hissi sunarak iletişimde yeni bir çığır açmaya hazır göründü.

Related Posts

İnsanların sokakta yürüme hızları, 30 yıl içinde neden arttı?

1980’lerden bu yana büyük şehirlerde insanlar daha hızlı yürüyor, daha az vakit geçiriyor. Eski video kayıtları ve yeni teknolojilerle yapılan karşılaştırmalar, şehir hayatının sessiz dönüşümüne ışık tutuyor.

Instagram’ın yeni özelliği kullanılmaya başlandı: Kim nerede buradan göreceksiniz

Sosyal medya uygulaması Instagram’ın yeni özelliği aktifleşti. Artık Instagram kullanıcıları harita üzerinde konumlarını işaretleyebilecek.

OpenAI CEO’su uykusunu kaçıran gerçeği açıkladı: Tehdit büyüyor!

OpenAI CEO’su Sam Altman, yapay zekanın kötü niyetli kişiler tarafından kullanılmasının büyük bir dolandırıcılık krizine yol açabileceğini söyledi. “Sesli kimlik doğrulama artık güvenli değil” diyen Altman, bu riskin kendisini geceleri uykusuz bıraktığını ifade etti.

Dünyanın en büyük bataryalı telefonu geliyor: İnceliği şaşırttı

Akıllı telefon sektöründe pil ömrü yarışı yepyeni bir boyuta taşınıyor. Sektörün güvenilir sızıntı kaynaklarından Digital Chat Station’ın paylaştığı bilgilere göre, 2026 yılında dünyanın ilk 10.000 mAh bataryalı akıllı telefonu tanıtılacak. Üstelik bu yüksek kapasiteye rağmen cihaz yalnızca 8,5 mm kalınlığında olacak.

Aracınıza bir kase su koyun: Yakıt tasarrufunu izleyin

Benzin ve motorin fiyatları cep yakarken, uzmanlardan ilginç ama etkili bir yöntem önerisi geldi: Su dolu bir kase ile yakıt israfını durdurun.

Teknoloji pazarında dengeler değişiyor! OpenAI’dan Google’a rakip yapay zekalı tarayıcı

ChatGPT’nin geliştiricisi OpenAI, Chromium tabanlı ve yapay zekayla entegre yeni bir web tarayıcısı üzerinde çalışıyor. Hedef, Google Chrome’un hâkimiyetine son vermek ve reklam pazarında dengeleri değiştirmek.