CHP Genel Başkanı Özgür Özel, önümüzdeki haftadan itibaren muhalefet partileriyle temasa geçileceğini, liderlerden randevu almaya ve görüşme trafiğine başlayacağını açıkladı. Özel, Sağa oy verenlere açılacağız ama sol, sosyal demokrat, eşitlikçi, adil, onlara sahip çıkan, onların yoksulluğuna, işsizliğine, güvencesizliğine itiraz eden bir yerden açılacağız” dedi.
Özel’in Gazete Duvar Ankara Temsilcisi Nergis Demirkaya ve Gazete Duvar Parlamento Muhabiri Ceren Bayar’ın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
Önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu döneminde parti tabanını büyütmek için yapılan çeşitli açılımlara dikkat çeken partililer, “CHP bu açılımlara sahip çıkıp genişlemek, büyümek için mi çalışacak yoksa dar, grupçu bir anlayışla mı yol alacak?” diye soruyor. “CHP, CHP’lilerindir”, “Partinin öz evlatları ile yol alacağız” şeklindeki söylemlerin yarattığı endişeyi dile getirenler var. Bu endişeleri de dikkate aldığınızda sizin de yakın zamanda “tuz buz etmeliyiz” diye ifade ettiğiniz “yüzde 25 cam tavan” nasıl kırılacak?
Partide karar alma mekanizmalarında seçilmişler yerine atanmışların olmasının ve onların ağırlıkla sağ siyasetten gelen kişiler olmasının örgütte yarattığı rahatsızlığı dile getirirken kullanılan bazı ifadeler, dışarıdan dinlendiğinde “CHP sağa, sağcılara, sağ politikacılara düşmanmış” gibi algılanabilir. Böyle bir niyetimiz yok.
Geçen seçimdeki ittifak sürecini şöyle tanımlamıştım ben; 6 koşucu birbirine zincirle bellerinden bağlı halde koşmaya çalışınca herkes birbirine engel oluyordu. Ben ittifak meselesinin, genel seçimler boyutunda seçimlere doğru ele alınması gerektiğini, o sürede herkesin kendi kimliğiyle siyaset yapması gerektiğini düşünüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin de sol-sosyal demokrat kimliğiyle kendisini halka anlattığında o cam tavanı tuzla buz edebilecek potansiyelinin olduğunu düşünüyorum.
Çünkü yaptığımız sağa açılımlar, sağdan transferler ya da sağcı danışmanların verdiği akıllarla yüzde 25’i bir türlü aşamadık. Hatta anketlerde tek başına yüzde 28 gözükürken ve yüzde 30 alabilme potansiyelimiz varken 60 kişiye listelerde yer verip 39 milletvekilinin seçilmesini sağladık. Bu, toplamımıza yüzde 25 getirdi. Demek ki bu toplumda da bir karşılık görmedi.
TIKLAYIN – Özgür Özel’den Devlet Bahçeli’ye “İmamoğlu” yanıtı: Nezaket sınırlarını aşmış!
“Sol politikalarla sağa açılacağız”
“O yüzden biz bugün sağa oy verenlere açılacağız ama sol, sosyal demokrat, eşitlikçi, adil, onlara sahip çıkan, onların yoksulluğuna, işsizliğine, güvencesizliğine itiraz eden bir yerden açılacağız. Sol politikalarla sağa açılacağız. Adına illa sol demek durumunda değiliz. Ama örneğin DİSK’le birlikte savunduğumuz “Vergide adalet” 20 milyon kişiyi ilgilendiriyor. Emin olun o 20 milyonun 16 milyonu AK Parti’ye oy vermiştir.
Bu yüzden biz sağa oy verenlerin Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy vermesini, sağcıları getirip “biz de sağcıyız” diyerek ya da sağ dil kullanarak değil, sol politikalarla, eşitlikçi politikalarla onları etkileyeceğimize yönelik bir inançla bunu söylüyoruz. Ve yüzde 25’lik cam tavanı cam taban yapıp sıçrama niyetindeyiz.
“MHP ve AK Parti arasında çatlak var, AK Parti MHP’yi sırtından atmak istiyor” yorumları için ne dersiniz? İddia edildiği gibi Erdoğan yeni bir ortak arayışında olabilir mi?
Bunların hepsi kayda değer değerlendirmeler ama ben bu gündemle meşgul olup esas gündemi kaçırmak istemiyorum. Bu ülkenin yoksulluk gündemi var, işsizlik gündemi var, deprem bölgesinde çok ciddi sıkıntıları var, öğrencilerin barınma sorunu var. Sistem asansörde öldüremediğini zehirleyerek öldürmeye çalışan bir noktaya geldi. İktidarın gündemiyle meşgul olmak isteyenler meşgul olsunlar. Biz gerçek gündemle meşgul olacağız. İktidarın gündemine de çok net bir yerden yaklaştık; Anayasa’yı yok saymak darbe girişimidir, buna direneceğiz. Onun dışında kendi gündemimizle ilgileneceğiz.
Yerel seçimler yaklaşırken gözler üzerinizde. İlk sınavınız olacak. CHP lideri olarak iş birliği görüşmelerini ne zaman başlatacaksınız ve geride bıraktığımız seçimlerde oluşan hasarı nasıl onaracaksınız? Liderler turuna çıkmayı düşünüyor musunuz? Nasıl bir yol haritanız var?
Önümüzdeki haftadan itibaren yıl sonuna kadar; partilerle görüşme, iş birliği olanaklarının araştırılması, ölçme değerlendirmeyle mevcut belediyelerin durumuna karar verme, değişecek olan belediyeler için yöntem tespiti ve hızla belirlenmesi gereken yerlerde de adayların belirlenmesiyle ilgili 5 ana alanda harekete geçeceğiz. Ben genel başkanlar düzeyinde de temasların olması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda da üstüme düşeni gelecek haftadan itibaren yapacağım. Önümüzdeki haftadan itibaren birtakım temaslardan sonra liderlerden randevu alarak görüşme trafiğini başlayacağım.
Bunu görüşmek lazım. İstanbul için ‘Türkiye ittifakı’ demiştik. En geniş iş birliğinin sağlanması lazım. Yazılı çizili bir şey yerine bir “İstanbul İttifakı” üzerinden tanımlanabilir veya “İstanbul’un geniş güç birliği” olur. İstanbul meselesi Türkiye meselesi. Ben bütün siyasi partilerin de bu işe böyle bakacaklarını düşünüyorum.
Tunç Soyer açıklaması
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için gündemde olan siyasi yasak şimdi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer için de söz konusu olabilir. Ne dersiniz?
Ben ilk günden Tunç Soyer’in açıklamalarının çok net olarak arkasında durmuştum. Arkasında durmaya devam edeceğiz. Hiçbir Cumhuriyet Halk Partili Belediye Başkanı böyle yıldırma çabalarına teslim olmaz. Bir de demek ki Tunç Soyer’de bula bula kusur olarak bunu bulmuşlar. Bu da iyi bir şey. Tunç Soyer açısından bu çaba etkin bir mali denetimin başarıyla sonuçlandığının göstergesi. Bir kuruşluk bir şey bulsalardı bugün bununla değil başka bir şeyle üstüne gidiyorlardı.